Deniz-kum-güneş, Kilyos

Yazın İstanbul'da denize girilecek pek seçenek yoktur.Adalar, Caddebostan  ve Florya plajı şehir içinde kaldığından pek tercih edilmez. Şehrin Karadeniz kıyıları bol oksijenli temiz havası, nispeten orman dokusunun içerisinde olması burayı daha çekici kılar.Kilyos,Demirciköy ve Rumelifeneri-Marmaracık koyu İstanbul'da biraz serinlemek için kentin dışında güzel bir seçenek.

Bu pazar gezimi Kilyos'a ayırdım.Denize girmeyip Karadenizin azgın dalgalarına kendimi bırakmasam da, kumsalın güzelliği , dalgaların hoyratlığı karşısında büyülendim.Herkesin denizde yüzüp , günüşlenip evine döndükten sonra, tektük insanların olduğu plajı fotoğraflamak muhteşemdi.Sıra sıra dizilmiş boş şenzlonlar, kumsalda tek başına oynayan çocuklar akşamın kızıllığıyla birleşince güzel görüntüler elde ettim.Bunlardan bazılarını sizlerle paylaşmak istedim.

Karadenizin hırçın dalgaların da yüzmeseniz bile balık restauranların da leziz yemekler yiyip kumsalında yürüyüş yapmanız bile gitmeniz için yeterli.

 Kilyos plajının genel görünümü.

Halk plajında şenzlonglar. 

 Kumsalda raslatığım bu ufaklık sahile taş fırlatırken görünüyor.Henüz sektirmeyi başaramasada gayet iyi  fırlatıyor:)

Ufukta demir atmış vaziyette bekleyen tankerler, bir yandan kuvvetli poyrazla kabaran dalgalar insanoğlunun keyif yapmasına engel teşkil etmiyor.

Plajda  atv kiralayarak kumsalın keyfini farklı bir şekilde çıkarabilirsiniz.

Ufukta görülen iskele özel bir plaja ait, fotoğraf çekmek için gittiğimde siyah takım elbiseli güvenlik Oktay Kaynarca'nın düğünü olduğunu belirtip sahilde çekim yapmama izin vermediler.Beni paparazi zannettiler sanırım:)

kilyosun kumsalı gün batımında altın rengine bürünüyor.kumsala ismini yazan çocuğu görünce fotoğraf çekmem için kaçınılmaz bir fırsattı.

Günbatımında kumsalda yürüyüş yapmanın keyfi bir başka olsa gerek.

Yorumlar

Popüler Yayınlar